2019-8 sayılı genelge

Mali Danışmanlık-281-58240

Ankara, 31.12.2019

Özü: Bir başka şahsın borcuna kefil olan şahsın eşinin muvafakatı hakkında

                     

 

GENELGE( 8 )

 

………………………NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA                      

………………………NOTERLİĞİNE

 

 

 

İlgi:a) 11.10.2012 tarih ve Mali Danışmanlık-275-20358 (106) sayılı Genel Yazımız.

b) 02.01.2013 tarih ve Mali Danışmanlık-1-17 sayılı (2012/106 sayılı Genel Yazıya ek) (2) sayılı Genel Yazımız.

c) 28.12.2018 tarih ve Mali Danışmanlık-262-36588 (191) sayılı Genel Yazımız.

 

 Danıştay 9. Dava Dairesinin 18.10.2018 tarih ve 2018/6431 sayılı Kararı konusu olan ve Birliğimizin 11.10.2012 tarih ve Mali Danışmanlık-275-20358(2012/106) sayılı Genel Yazısının kısmen iptaline ilişkin bulunan bir başka şahsın borcuna kefil olan şahsın eşinin muvafakatine dair işlemlerin bir değer ihtiva edip etmediğine bakılmaksızın, maktu harç alınmasının yeterli olacağı, ancak, temyiz yolu açık bulunan kararın temyizen kesinleşmesi sonrasında ayrıca duyuru yapılacağı ilgi (c) de kayıtlı genel yazımızla tüm noterliklere bildirilmiştir.

 Bu defa ilgi Genel Yazıya konu karara karşı temyiz yoluna başvurulması sonucunda, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13.11.2019 tarihli ve 2019/1000 E. 2019/858 K.sayılı Kararında;

 “ ……

 Harçlar Kanununa ekli (2) sayılı Tarifenin, “Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar” başlıklı 1. Maddesinin 1. Fıkrasında, bir kağıdın nispi harca tabi tutulabilmesi için bu kağıtta belli bir değere yer verilmiş olması yeterli bulunmaktadır. Bu nedenle, kağıtta belli bir değere yer verilmiş ise, bu kağıdın mahiyetine ve düzenleniş amacına bakılmaksızın belirtilen değer üzerinden nispi harç alınması gerekmektedir.

 Uyuşmazlıkta da eş muvafakatnamelerinde bir değere yer verilmiş olması halinde, muvafakatnamenin hangi amaçla düzenlendiği veya muvafakati veren kişinin borç/yükümlülük altına girip girmediği ya da kişiye belli hak/yetki tanıyıp tanımadığına bakılmaksızın belirtilen değer üzerinden nispi harç alınması gerektiğinden, dava konusu işlemleri iptal eden Daire kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.”

denilmek suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının temyiz istemi kabul edilmiştir.

 Bu karara karşı vaki düzeltme talepleri de reddedildiğinden Yönetim Kurulumuzun 16.12.2019 günlü toplantısında alınan Karar gereği mevcut Genelge ve Genel Yazıların birleştirilerek konu hakkında yeni bir duyuru yapılması gereği doğmuştur.

        Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 28.09.2012 tarih ve 100506 sayılı yazıda,

“ …..

 Bilindiği üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 584 üncü maddesinde, “Eşlerden bir mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

 Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete (müteselsil borçluluk) dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.” denilmektedir.

 

          I-DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.

 Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, muvafakatnameler Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yazı kağıtlar arasında sayılmadığından, bu mahiyetteki kağıtlar damga vergisine tabi bulunmamaktadır. Buna göre, sadece eşin kefaletine muvafakat işlemine ilişkin olarak düzenlenen kağıtların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.

 Diğer taraftan, yazınız ekinde yer aldığı gibi düzenlenen muvafakatnamelerde, sadece kefalete ilişkin eşin muvafakatine yer verilmeyip muvafakatin yanısıra şahsın kefaletine ya da mahiyeti itibariyle Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki kağıtlar ya da işlemlere de yer verilmesi durumunda, Damga Vergisi Kanununun 4 ve 6 ncı maddeleri uyarınca söz konusu kağıtların damga vergisine tabi tutulması gerektiği tabiidir.

 

          II- HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:

           492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, “Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz.

           .....

 Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödemelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır”

           hükmü yer almaktadır.

 Söz konusu yazınız eki muvafakatname başlıklı kağıtların incelenmesinden, banka tarafından kullandırılan bir krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenen ve şahsın bu krediye belli bir miktara kadar kefil olmasına teminen düzenlendiği, diğerlerinde ise bankadan kullandırılan kredi dışında bir kiralama işlemi veya başkaca ticari ilişki sebebiyle üçüncü şahsın borcuna kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır.

 Bu itibarla, muvafakatname başlıklı kağıtlar 42 nci madde kapsamında yer almamakla birlikte, söz konusu kağıtlar belli bir değer içerdiğinden, kağıdın içerdiği değer üzerinden nispi harca tabi tutulması gerekmektedir. Sözü edilen kağıtların belli bir değeri içermemesi durumunda maktu harç aranılması gerekir.

 Ancak, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödemelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) 492 sayılı Kanunda yazılı harçlardan müstesna bulunduğundan, bankadan kullanılacak krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenecek muvafakatnamenin, kullanılacak kredilere ilişkin işlemlerden olması sebebiyle 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesi kapsamında harçtan müstesna tutulması gerekir.”

           denilmektedir.

 Gelir İdaresi Başkanlığının yukarıda belirtilen görüşüne göre;

 1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584 üncü maddesi gereği bir başka şahsın borcuna kefil olan kişinin eşi tarafından bu kefalete muvafakat edildiğine ilişkin olarak düzenlenen ve mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisi istisnası olmayan konulardaki muvafakatnamelerden;

 a) Münhasıran eşin kefaletine ilişkin olan ve bu kefalete muvafakatin dışında damga vergisini gerektiren bir başka akit veya işleme yer verilmeyen muvafakatnameden damga vergisi alınması söz konusu olmayacaktır.

 b) Bu muvafakatnamelerde bir değere yer verilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç tahsil olunacaktır.

 c) Ancak değere yer verilmeyen muvafakatnameler maktu harca tabi tutulacaktır.

 2- Mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisinden istisna olan (örneğin, kredi, öğrenci taahhütnameleri ve finansal kiralama gibi) konularla ilgili kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;

 a) Hiçbir şekil veya surette damga vergisi ve harç tahsil olunmayacaktır.

 b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde dahi harç alınmayacak olmakla birlikte bu değerin noter ücreti hesabında dikkate alınması gerekmektedir.

 c) Muvafakatnamede bir değere yer verilmemiş olması durumunda noter ücreti maktu esasa göre tahsil olunacaktır.

 3- Mahiyeti itibariyle damga vergisinden istisna edilen ancak harca tabi olan (örneğin, faktoring gibi) konularda düzenlenen kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;

 a) Damga vergisi aranılmayacaktır.

 b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç alınacaktır.

 c) Sözü edilen muvafakatnamelerde bir değere yer verilmemiş olması halinde harcın maktu olarak tahsili gerekmektedir.

 4- Bir başkasının borcuna kefil olan şahsın eşi tarafından verilen muvafakatin kefalet işlemi ile birlikte aynı kağıt üzerinde düzenlenmesi halinde, 492 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi hükmüne göre bu işlemin sadece birisinden ve tek imza hesabı ile harç alınacağı tabiidir.

 5- Yukarıda belirtilen prensipler, bir başka şahsın borcuna karşılık alacaklı kişi ve kurumlara rehin ve/veya ipotek veren şahısların eşleri tarafından düzenlenen muvafakatlar yönünden de uygulanacaktır.

 2002/16 sayılı Genelgemizin yanısıra 2012/106, 2013/2 ile 2018/191 sayılı Genel Yazılarımız yürürlükten kaldırılmış olup gereğinin bu genelge esaslarına göre yapılması icabeder.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Dursun CİN

Başkan