SINAİ MÜLKİYET MARKA -TASARIM - PATENT VE FAYDALI MODEL - İSTANBUL NOTER ODASI

 

GENEL AÇIKLAMALAR

 

I-MARKA HUKUKU

KAVRAM

      Marka 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 2. Maddesinin 1.fıkrasının 1 bendinde hangi işaretlerin marka olabileceği düzenlemesi içinde bir anlamda da markanın tanımına yer verilmiştir. Yasal tanımına göre; bir teşebbüsün üretimini veya ticaretini yaptığı malları ya da sunduğu hizmetleri, başka teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işareti ifade eder. Marka olabilecek işaretler 6769 sayılı Kanunun 4. Maddesinde; Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.

YASAL DÜZENLEMELER

      10.01.2017 tarih ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu yürürlüğe girmiş ve bu kanunun ’’Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat “başlıklı 191 maddesi ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkımdaki Kanun Hükmünde Kararname,554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,556 sayılı markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 566 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.

551,554,555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması geçici 1,2,3 maddelerinde düzenlenmiştir.

MARKA TÜRLERİ

      Markalar değişik açılardan türlere ayrılabilirler. Burada sadece 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda yer alan ve almayan markalar olarak iki ana başlık altında incelenebilir.

1) 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda Yer Alan Marka Türleri:

a) Garanti Markası: Marka sahibinin veya marka sahibine iktisaden bağlı bir işletmenin mal ve hizmetlerinde kullanılması yasak olan, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından kullanılan ve o işletmelerin mal ve hizmetlerinin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işareti ifade eder.

b) Ortak Marka: Üretim veya ticaret veya işletmelerinden oluşan bir grup tarafından kullanılan ve gruptaki işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işareti ifade eder.

2) 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda Yer Almayan Marka Türleri:

Topluluk Markası; Avrupa Birliği Ülkelerinin tamamı için geçerli olmak üzere 20.12.1993 tarihli 40/94 sayılı Konsey Tüzüğü ile Topluluk Markası tescili düzenlenmiştir. Topluluk Markası için yapılacak tek bir tescil ile topluluğa üye 15 ülkede bölgesel koruma sağlanmaktadır.

      Türkiye, Paris Sözleşmesi ve Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına taraf ülke olduğundan, Türkiye uyruklu kişilerinde Topluluk Markası başvuru hakları bulunmaktadır.

      Uluslararası Marka; Markaların Uluslararası tescili ile 1891 tarihli Markaların Uluslararası tesciline ilişkin Madrid anlaşması ve 1989 de kurulabilen Madrid anlaşmasına ilişkin protokol tarafından düzenlenmiştir. Türkiye 01.01.1999 tarihinden itibaren Madrid Anlaşmasının bir üyesi olarak topluluğa katılmıştır.

 

MARKA TESCİLİNDEN DOĞAN HAKLARIN KAPSAMI

Marka tescilinden doğan haklar sadece marka sahibine aittir.

Marka sahibi;

      a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması,

      b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,

      c-Aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanımışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması ,halinde , yukarıda belirtilen fiillerin önlenmesini herkese karşı talep edebilir.

      Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Marka tescil başvurusunun bültenden yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme , öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.(md-7)

MARKALARIN KULLANILMASI

      Markanın tescilin yayımlandığı tarihinde itibaren 5 yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mallar veya hizmetler için kullanılmaması veya bu kullanıma 5 yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, yetkili mahkemece marka iptal edilir, (md -9)

      Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarda kullanılması ,marka sahibinin izni ile kullanılması, markayı taşıyan malın ithali markayı kullanma kabul edilir.

 

MARKANIN KONU OLABİLECEĞİ HUKUKİ İŞLEMLER

      DEVİR;

      Tescilli bir marka devredilebilir.

      Marka, tescil edildiği mal ve hizmetlerin tümü veya bir kısmı için devredilebilir. Markanın hem işletme hem de işletmeden ayrı olarak devri mümkündür. Bir işletmenin aktif ve pasifleri ile birlikte devri, aksi kararlaştırılmamışsa markaların devrini de kapsar. İşletmenin devrine ilişkin taahhütleri hakkında da aynı şekilde uygulanır, (md-24)

      Marka, yeni tescil numarası ile ilk tescil tarihi de belirtilerek sicile kaydedilir ve Gazetede yayımlanır. Markanın tescil edildiği mal ve hizmetlerin bir kısmının devri mümkün iken, ülkesellik esası gereği, Türkiye’de marka sahipleri, marka haklarını Türkiye içinde ayrı ayrı bölgelerde birbirinden farklı kimselere devredemez. Ancak marka hakkının kullanımı farklı bölgelerden kimselere lisans verilmesi yoluyla fiilen bölgelere ayrılabilir. Eğer markanın devri mal veya hizmetlerin coğrafi kaynağı, kalitesi veya markanın kendisi ile ilgili olarak halkı yanılgıya düşürebilecek nitelikte ise Enstitü devir işlemini yapmak için mal ve hizmetlerde marka tescilinin halkı yanılgıya düşürmeyecek şekilde sınırlı bir hale getirilmesi şartını aramaktadır. TPE, bir markanın devrinin mal veya hizmetlerin coğrafi kaynağı, kalitesi veya markanın kendisi ile ilgili olarak halkı yanılgıya düşürdüğünü fark etmeyip marka devrini tescil ederse bu durum hükümsüzlük hali teşkil edecektir.

      Markanın devri, yazılı şekil şartına ve devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmasına bağlıdır.(md-148/4 bendi), aksine sözleşmeler hükümsüzdür .

      Markanın birden fazla sahibi olması durumunda sahiplerden birinin kendisine düşen payı tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşların onalım hakkın vardır. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara bildirilir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Tarafların anlaşamaması halinde, önalım hakkı alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Cebri artırmayla satışlarda önalım hakkı kullanılamaz, (md-148/3 .bendi) Markanın devri taraflardan birinin talebi üzerine sicile tescil edilir ve yayımlanır. Devir sözleşmesinin her iki tarafı da devrin sicile tescil edilmesini talep edebilir. Markanın devrinin sicile tescili kurucu nitelikte değildir. Ancak garanti markası veya ortak markanın devri sicile kayıt halinde geçerli olduğundan devir sözleşmesi kurucu niteliktedir.(md-148/7) Hukuk güvenliği açısından devir işlemi sicile kayıt edilmediği sürece taraflar markanın tescilinden doğan yetkilerini iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez.

      Markanın devri, markanın bağlı olduğu hukuki statüde bir değişiklik yaratmaz. Markayı devralan markanın koruma süresinin geri kalan kısmından faydalanır.

      Marka sahibinin izni olmadan onun ticari vekili veya temsilcisi adına marka tescil edilmesi halinde, ticari vekil veya temsilcisinin haklı bir gerekçesi yoksa, marka sahibi,markasının kullanımının yasaklanmasını yetkili mahkemeden talep edebilir.(md-10)

 

MARKALARA İLİŞKİN DİĞER HUKUKİ İŞLEMLER:

      Sınai Mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yoluyla intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu edilebilir. Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı hakkı; lisans, devir, intikal, haciz ve benzeri hukuki işlemlere konu olamaz ve teminat olarak gösterilemez.(md-148/l.bendi)

 

1) MARKA LİSANSI;

      Marka lisansı, marka hakkı sahibinin mülkiyetinde olan markanın kullanılma hakkının başkasına verilmesini ifade eder. Tescilli bir markanın kullanım hakkı, tescil edildiği mal ve hizmetlerin bir kısmı veya tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir. Ortak markanın lisans verilmesi sicile kayıt halinde geçerlidir.

      Lisans, inhisari lisans veya inhisari lisans olmayan şeklinde verilebilir.

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa lisans inhisari değildir. İnhisari olmayan lisans sözleşmelerinde lisans veren markayı kendi kullanabileceği gibi üçüncü kişilere de başka lisanslar verebilir. İnhisari lisans sözleşmelerinde lisans veren, başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça kendisi de markayı kullanamaz.(md-24)

      Lisans veren, lisans alan tarafından üretilecek malın veya sunulacak hizmetlerin kalitesini garanti altına alacak önlemleri alır. Lisans alan, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde marka sahibi, tescilli markadan doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir.

 

2) MARKANIN REHNİ

      Tescilli bir marka, işletmeden bağımsız olarak, teminat gösterilebilir, rehnedilebilir. Marka rehini, 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanuna göre ;Kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında veya tacir ve/veya esnaflar arasında yapılaması halinde yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için tarafların imzalarının noterce onaylanması veya sözleşmenin Sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması şarttır. Bu şekilde düzenlenen ve sicile tescil edilen marka rehini bilgi için Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmelidir. Ancak taraflardan birinin talebi,ücretin ödenmesi ve Sinai Mülkiyet Kanununa ilişkin çıkartılan yönetmelikte belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdindeki sicile kaydedilir. Sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu kapsamı dışındaki marka rehinleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri uygulanır.

 

HUKUKİ İŞLEMLERİN MARKA BAŞVURULARINA UYGULANMASI

      Marka başvurusunda bulunanların başvuruları Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından şekil yönünden eksikliği bulunmadığına karar verirse Bültende yayımlanır. Bültende yayımlanmış bir marka başvurusunun tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılır. Marka başvuruları, devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir( md-148/8.bendi).

 

MARKALARIN TESCİLİ

      6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre başvurusunu eksiksiz yapmış veya eksiklerini gidermiş ve süresi içerisinde itiraz yapılmamış veya yapılan itiraz kesin olarak reddedilmiş bir başvuru, tescil edilerek sicile kayıt edilir. Başvuru sahibine "Marka Tescil Belgesi” verilir.

      Sicil kaydında marka örneği, başvuru tarihi, marka tescil numarası, markanın kullanılacağı mallar veya hizmetlerin listesi, mal ve hizmetlerin sınıf veya sınıfları, marka sahibinin ve varsa vekilinin adı soyadı, uyruğu, tüzel kişilerde ticaret unvanı ve hangi ülkenin kanunlarına göre kurulu olduğu, adresi, tescil tarihi, marka ve marka hakları ile bütün değişiklikler ve yönetmelikte ön görülen diğer hususlar yer alır.

      Marka sicili alenidir. Sicil kaydı yapılan marka ile bilgiler yayınlanır.(md-22)

MARKANIN KORUMA SÜRESİ VE MARKA TESCİLİNİN YENİLENMESİ

MARKANIN KORUMA SÜRESİ

      Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu süre onar yıllık dönemler halinde yenilenir, (md-23)

YENİLEME

      Markanın yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödenmesi gerekir. Bu süre içinde yenileme talebinin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödenmemesi halinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününü izleyen günden başlayan altı aylık süre içinde, ek bir ücretin ödenmesi koşuluyla da yapılabilir.(md-23/2.bendi).

6759 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun md- 23/2. bendi Kanunun 193 maddesinin 1 fıkrasının b bendi gereğince Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra yani 10.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. Yürürlüğe girinceye kadar yenileme talepleri 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin aşağıda belirtilen hükmü uygulanır.

      Koruma süresi sona eren marka, sahibinin veya onun yetkili kıldığı vekilin talebi ve yönetmelikte öngörülen yenileme ücretinin ödenmesi koşulu ile yenilenir.

      Yenilenme süresi mevcut tescilin sona erdiği gün başlar. Yenileme, sicile kayıt edilir ve yayınlanır. Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılır. (556 Sayılı KHK. md-41/1,4,5 fıkralar)

MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE MARKA HAKKININ SONA ERMESİ

HÜKÜMSÜZLÜK

      6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 5nci ve 6 ncı maddesinde yer alan hallerin mevcut olması durumunda yetkili mahkeme tarafından markanın hükümsüz kılınmasına karar verilir.

Markanın hükümsüzlüğünü menfaati olanlar,Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir, (md-25)

Yetkili mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde bu karar marka başvuru tarihinden itibaren etkili olup, markaya bu kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır.(md-27)

      Markanın hükümsüzlüğüne veya iptaline ilişkin kesinleşmiş kararlar, herkese karşı hüküm doğurur.Markanın hükümsüzlük veya iptaline ilişkin mahkeme kararlarından önce marka ile ilgili sözleşmeler uyarınca ödenmiş bir bedel varsa, bedelin hakkaniyet gereği kısmen ya da tamamen iadesi istenebilir..

MARKA HAKKININ SONA ERME

      a) Koruma süresinin dolması ve markanın süresi içinde yenilenmemesi,

      b) Marka sahibinin marka hakkından vazgeçmesi, nedenlerinden birinin gerçekleşmesi ile sona

erer.

      c) Marka sahibi, markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin tamamından veya bir kısmından vazgeçebilir.

      d) Sicile kaydedilmiş hak ve lisans sahiplerinin izni olmadıkça marka sahibi marka hakkından vazgeçemez.

      e) Marka başvurusu, markanın tescil edilmesinden önce, başvuru sahibi tarafından geri çekilebilir, marka hakkından vazgeçmeye ilişkin hükümler marka başvurusunun geri çekilmesi hakkında da uygulanır.

II) PATENT

      Patent ve patent üzerindeki hakların korunması ile ilgili hukuki düzenleme 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun Dördüncü Kitap kısmında düzenlenmiştir. Bu kanununun 191’nci maddesinin 3. Bendi ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin hangi hükümlerinin uygulanacağı Geçici 1. Maddede belirtilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda düzenlenmesi öngörülen yönetmelikler çıkarılıncaya kadar eski yönetmeliklerin bu kanununa aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir.(Geçici md-2)

PATENTİN KONUSU

      Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir.(md-84)

      Patent isteme hakkı buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup başkalarına devri

mümkündür.

      Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı taraflar başka türlü kararlaştırmamışlarsa, bunlara müştereken ait olur.

      Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir.

      Patent almak için başvuran kimse aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir. (md-112)

      Buluşu yapanın adı patentte belirtilir. Buluşu yapanın başvuru sahibi veya patent sahibinden buluşu yapan olarak tanınmasını ve adının patentte belirtilmesini isteme hakkı vardır, (md-93/7.fıkra)

      Buluşları; hizmet buluşu, serbest buluş, memurların buluşu ve silahlı kuvvetler mensupların buluşu olarak sınıflandırabiliriz.

      Hizmet Buluşu; İşçinin, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşu olarak adlandırılır. Serbest Buluş; hizmet buluşunun dışında kalan buluş serbest buluş olarak kabul edilir. Çalışan hizmet buluşunu geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. Çalışan, hizmet buluşunu, serbest buluş niteliğini kazanmadığı sürece gizli tutmak zorundadır. İşveren ,hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. İşverenini bu talebi, işçinin hizmet buluşunu kendisine bildirdiği tarihten itibaren dört ay içerisinde yazılı olarak çalışana bildirerek kullanmak zorundadır. İşverenin kanuni süresi içinde hak talebinde bulunmadığı veya yazılı olarak hak talebinde bulunmayacağını bildirdiği takdirde hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. İşveren, hizmet buluşu üzerinde tam hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi veya tam hak talebinde bulunmasının takiben bedel ve ödeme şekli, ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri hukuki ilişkisi hükümlerince belirlenir.(md-115)

      İşveren ile işçi arasında hizmet buluşu veya serbest buluş konusunda akdedecekleri sözleşme kanunun emredici hükümlerine uygun olsa bile önemli ölçüde hakkaniyetle bağdaşmıyorsa geçersiz sayılır. Aynı kural belirlenen bedel için de geçerlidir.(md-l 17)

      İşverenin iflas etmesi ve iflas idaresinin de buluşu işletmeden ayrı olarak devretmek istemesi halinde çalışanın, yapmış olduğu ve işverenin de tam hak talebinde bulunduğu buluşa ilişkin olarak onalım hakkı vardır.(md-120)

 

PATENT ÜZERİNDE HAK TESİSİ

      Sınai mülkiyet haklarından biri olan patent hakkının hukuki işlemlere konu edinilmesi, 6769 sayılı Kanunun beşinci kitabın birinci kısmının ortak hükümlere ilişkin Hukuk İşlemler başlığı altında 148’inci maddesinde düzenlenmiştir.

      Patent başvurusu veya patent başkasına devir edilebilir, miras yoluyla intikal edilebilir, lisans konusu olabilir, teminat gösterilebilir, rehin edilebilir, veya diğer hukuki işlemlere konu edilebilir..

      Patent rehini, 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanuna göre ;Kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında veya tacir ve/veya esnaflar arasında yapılaması halinde yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için tarafların imzalarının noterce onaylanması veya sözleşmenin Sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması şarttır. Bu şekilde düzenlenen ve sicile tescil edilen patent rehini bilgi için Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmelidir.

      Patent başvurusu veya patent bölünmeksizin birden çok kişiye aitse, hak üzerindeki ortaklık taraflar arasındaki anlaşmaya göre; böyle bir anlaşma yoksa, 4721 sayılı Medeni kanundaki paylı mülkiyete ilişkin hükümlere göre düzenlenir. Her hak sahibi, kendine düşen pay üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilir. Ancak diğer paydaşların onalım hakkı vardır .Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara bildirilir. Onalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Tarafların anlaşamaması halinde, onalım hakkı alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Taraflar anlaşırlarsa ve onalım hakkını kullanmayacaklarına ilişkin yazılı beyanlarının Enstitüye sunulması gerekir. Hak sahibi,diğer hak sahiplerine bir bildirimde bulunduktan sonra buluşu kullanabilir. Patent başvurusu veya patent üzerinde birden çok kişinin hak sahipliği söz konusu olsa bile, bunların devri veya üzerinde bir hak tesisi için bölünebilmeleri mümkün değildir, (md-112)

      Patent başvurusunun veya patentin kullanma hakkı milli sınırların bütünü içinde veya bir kısmında geçerli olacak şekilde, lisans sözleşmesine konu olabilir. Lisans, inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir.

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, Lisans, inhisari, lisans değildir. İnhisari olmayan lisans sözleşmelerinde lisans veren patent konusu buluşu kendi kullanabileceği gibi üçüncü kişilere aynı buluşa ilişkin başka lisanslar da verebilir.

      İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça kendisi de patent konusu buluşu kullanamaz.(md-125)

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye dayalı lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişiye devir edemez veya alt lisans veremez.

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye dayalı olarak lisans hakkını alan kişi patentin koruma süresi içinde patent konusu buluşun kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir. Lisans alan, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde patent sahibi, patentten doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir.

      Patent başvuruları ve patent, kaydedilir. Sicil alenidir. Talep edilmesi ve ücretinin ödenmesi şartıyla patentin onaylı sureti verilir.(md-106)

      Patent isteme hakkı,buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup bu hakkın başkalarına devri mümkündür, (md 109)

 

PATENTİN SÜRESİ

      İncelenerek verilen patentin süresi başvuru tarihinden başlamak üzere, patentin koruma süresi yirmi yıl olup bu süre uzatılamaz.(md-101/l)

III) FAYDALI MODEL

      Faydalı Modele ilişkin yasal düzenleme 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun Dördüncü Kitap ’’Patent ve Faydalı Model” başlığında onuncu kısımda düzenlenmiştir.

      Faydalı model; Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan yeni olan tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte sanayiye uygulanabilir buluşlar, faydalı model verilerek korunur (md-142).Faydalı Model başvuruları Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda faydalı model verilmesine karar verirse bu karar başvuru sahibine bildirilir, karar ve faydalı model Bültende yayımlanır. Faydalı model verilmesinden sonra Sınai Mülkiyet Kanunun 99 ncu maddede belirlenen itiraz usulü işletilemez, sadece mahkemeden hükümsüzlük talep edilebilir..

      Faydalı model belgesi başvuru tarihinden itibaren 10 yıllık bir süre için verilir. Bu süre uzatılmaz.(md-101) Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme karar verir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları faydalı modelin hükümsüzlüğünü isteyebilirler .Faydalı model sahibinin 109‘ncu maddeye göre faydalı model isteme hakkına sahip olmadığı nedeniyle faydalı modelin hükümsüzlüğü, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından istenebilir. Faydalı model başvurusunun patent başvurusu olarak değiştirilerek işlem görmesi talep edilebilir. Bu taktirde faydalı model başvurusu geçersiz olur. Bunun aksi de mümkündür.

      Aynı buluş konusu için birbirinden bağımsız olarak, patent ve faydalı model belgesi verilemez. Patent ile faydalı model arasında belgelendirme, inceleme ve değerlendirme bakımından fark vardır. Faydalı model belgesi verilmesi işlemleri, patent verilmesi işlemlerine göre hem kısa süre alması hem de az masraflı olması nedeniyle daha kolay ve ucuzdur. Ancak patent sahibine sağlanan koruma faydalı modele oranla daha uzun sürelidir.

IV) TASARIM

      Tasarım 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun Üçüncü Kitap bölümünde düzenlenmiştir.

      Tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü ifade eder.

 Tasarıma belge verilerek korunabilmesi için, yeni ve ayırt edici koşullarını içermesi gerekmektedir, (md. 5 6)

 Bir tasarımın aynısı, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için; tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.

 Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.

 Tasarımların tescili için yetkili merci Türk Patent ve Marka Kurumu’dur. Bir tasarımın tescil edilmesi için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 61 maddesinde belirtilen unsurlarla başvuruda bulunmak gerekir. Türk Patent ve Marka Kurumu başvurunun belirtilen şartlara uygunluğunu ve herhangi bir eksikliğin bulunup bulunmadığını inceler. Kurum herhangi bir eksikliğin olmadığına karar verirse, tasarım tescil başvurusu kesinleşir. Rüçhan hakkı talep edilmişse , Kurum tarafından ayrıca inceleme yapılır.

 Başvuru tarihi kesinlik kazanan bir tasarım başvurusu tasarım siciline kayıt edilir. Sicile kaydı yapılmış tasarım, ilgili Bültende yayınlanır.

 Tasarım tescil başvurusu veya tescilden doğan tasarım hakkı başkasına devredilebilir, miras yolu ile intikal eder. Bu haklar üzerinde ölüme bağlı tasarrufların yapılması mümkündür.

 Başvuru ve tasarım hakkı; kanuni veya akdi rehin hakkına ve hacze konu olabilir. Bu durumda taraflardan birinin istemi üzerine ilgili haklar sicile kaydedilir ve yayınlanır. Rehin hakkı bakımından 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni kapsamında olanlar bu kanun uyarınca belirtilen şekil ve şartlarda rehin hakkı kurulur ve tescil edilir.6750 sayılı Kanun kapsamı dışında olan rehinler hakkında

      Türk Medeni kanunun ilgili hükümlerine göre kurulur. Haciz bakımından İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.

 Yukarıda Marka Hukukunda açıklanan devir, lisans, rehin, haciz ile ilgili hususlar; 6769 Sınai Mülkiyet Kanununda Beşinci Kitabın Birinci Kısmında, Ortak Hükümler başlığı altında 148 maddesinde bütün Sınai Haklar için ortak düzenlendiğinden Tasarım içinde aynen uygulanacaktır.

 

SINAİ MÜLKİYET HAKLARINDA MÜŞTEREK HÜKÜMLER

1) Sınai Mülkiyet Hakkına ilişkin, itirazlarda dahil olmak üzere 6750 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde herhangi bir süre belirtilmemişse, Kurum nezdinde yapılacak tüm işlemlerde gereken süre bildirim tarihinden itibaren iki aydır.(md-146)

2) Ortak Temsilci: Sınai mülkiyet hakkının birden çok kişiye ait olması halinde, çekme ve vazgeçme talebi hariç olmak üzere, marka veya patent vekili atanmadığı durumlarda Kurum nezdindeki tüm işlemler hak sahiplerince ortak temsilci olarak atanan hak sahibi tarafından yürütülür. Hak sahipleri tarafından ortak temsilci atanmaması durumunda, başvuru formunda adı geçen ilk hak sahibinin, ortak temsilci olduğu kabul edilir. Ortak temsilcinin yerleşim yerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olmaması durumunda, işlemler marka veya patent vekili vasıtasıyla yapılır.(md-147)

3) Hukuki İşlemler: Yukarıda “Markalarda Hukuki İşlemler” bölümünde açıkladığımız hususlar Sınai Mülkiyet Haklarının tamamına uygulanır.(md-148).Hukuki işlemler, yazılı şekle tabidir. Devir sözleşmelerinin geçerliliği, noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Markalar tescil edildiği mal ve hizmetlerin bütünü veya bir kısım için devredilebilirken, patent, faydalı model ve tasarımlar bölünemez, bir bütün halinde devredilir.

V) SINAİ HAKLARA İLİŞKİN LİSANS SÖZLEŞMESİ;

KAVRAM:

      Sınai Haklar; özel hukukla ilişkili alan olup marka ve diğer tanıtım işaretleri, buluşlar, (patent ve faydalı model belgesi) tasarımlar, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adlarıdır.

      Sınai haklara ilişkin teknolojinin ticari transferini gerçekleştirilmesi, satış veya devretme, lisans verme ve know-how sözleşmeleri yöntemlerinden biri ile mümkündür.

      Sınai haklar lisansı, bir sınai hakkın kapsamına giren marka, patent, faydalı model ve tasarım ile ilgili olarak verilebilir..

      Marka, buluş gibi, ait inhisari hakların kapsadığı işlemlerden birinin yada bir kaçının, sahibi tarafından, belirli bir süre ile sınırlandırılmış olarak ülke içinden sürdürülmesi için başka bir kişiye izin verilmesidir. Kısaca sınai hak lisansı hak sahibinin mal varlığı içinde sınai hakkın tutularak, sadece kullanılması hakkının başkasına verilmesidir.

HUKUKİ NİTELİĞİ;

      Lisansın konusunu oluşturan sınai hak ( marka patent gibi) lisans sözleşmesi, iki tarafa borç yükleyen karma nitelik taşıyan ve lisans olanağı kullanma hakkı bahşeden bir sözleşmedir.

Lisans sözleşmeleri bir bütün halinde Türk Hukukunda düzenlenmemiştir. Bu nedenle pek kullanılmayan bir akit olarak kabul edilmelidir.

      Lisans sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin kanuni düzenlemeler 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 24 maddesinde Marka Lisansı, 75. Maddesinde Tasarım Lisansı, 125. Maddesinde de Patent ve Faydalı model Lisansı düzenlenmiştir.

      Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı tescil ettirene inhisari hak sağlamadığından lisans sözleşmelerine konu olmaz.

      Sınai haklarla ilgili lisans sözleşmelerine, hasılat kirasına, satıma ve adi ortaklık akdine dair esaslar her ayrı olayda sözleşmenin iktisadi fonksiyonu göz önünde tutularak kıyas yoluyla uygulanabilir. Böylece, genel olarak lisans sözleşmesini ve özel olarak sınai hakkın konusu ile ilgili (Marka, Patent gibi) sözleşmeyi satım ve adi ortaklık akdine ilişkin esasları içeren karma nitelikli bir sözleşme kabul edilebilir.

İŞLEMLER;

      a) Lisans işlemi;

      Sınai hak sahibinden, başkasına, hakkın konusuna ait inhisari hakların korunduğu bir yada birkaç işlem yapma izni-lisans-verilir.

      b) Lisans koşulları;

      Lisans veren ile lisans alan arasında yapılan lisans sözleşmesine, verilen lisansın herhangi koşullar altında gerçekleşeceği belirtilir. Bunlar lisans bedeli, kullanım amacı, uygulama yeri, yargı yolu, alt lisans yasağı, know-how, süre, fesih, cezai koşul, yetki koşulu gibi hususlar olabilir.

ÇEŞİTLERİ;

      Marka, Patent ve faydalı model ve tasarımların başvuru hakkı veya bunların kullanıma hakkı, ulusal sınırların bütünü içinde veya bir kısmında geçerli olacak şekilde lisans sözleşmesine konu olabilir.

      Lisans sözleşmelerinde, lisans alanın inhisarı hakka sahip olup olmamasına göre lisans iki

çeşittir.

      a) İnhisari Lisans

      İnhisari lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkına açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de sınai hakkın konusunun kullanmaz (6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md-24,md-75,md-125)

      b) İnhisari olmayan lisans

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, lisans inhisari değildir. Lisans veren sınai hakkın konusu kendi kullanabileceği gibi başkasına da aynı konuya ilişkin başka lisanslarda verebilir.

      Bu çeşit lisan, basit yada adi lisans olarak da geçmektedir.

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa sözleşmeye dayalı lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devir edemez veya alt lisans veremez. Lisans ar, lisans yoluyla verilmiş hakları genişletmeleri veya sözleşmede devir yetkisi olmadığı halde üçüncü kişilere devirleri marka hakkına tecavüz sayılır.Lisans veren marka sahipleri de lisans arın izni olmadıkça marka hakkından vazgeçemezler. Lisans sözleşmesinde herhangi bir bedelin gösterilmesi zorunlu değildir. Lisansın bedelsiz olması halinde, bedelsiz lisans söz konusudur. Lisans sözleşmelerinin Türk Patent ve Marka Kurumuna tescili bildirici nitelikte olup kurucu nitelikte değildir. Ancak Ortak markaların lisans sözleşmeleri sicile tescil ile geçerli olduğundan tescil kumcu niteliktedir. Lisans sicile kayıt edilmediği sürece iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez

      Markalar hariç Tasarım, Patent ve faydalı model de aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, lisans hakkını alan kişi, koruma süresinde tasarım, patent ve faydalı modeli kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir. (md-75,md-125)

      Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, İnhisari lisansına sahip olan kişi üçüncü bir kişi tarafından marka sahibinin markadan doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda marka sahibinin bu kanun uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir, (md-15 8/1) İnhisari olmayan lisans alan, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa, yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını hak sahibinden ister. Hak sahibinin bu talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde talep edilen davayı açmaması halinde, lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilir.Lisans alan dava açarsa açtığı davayı hak sahibine bildirmesi gerekir.(md-15 8/2) .

      Marka, Tasarım,patent ve faydalı modele ilişkin başvuruların geri çekilmesi, reddedilmesi veya tescillerinin iptal edilmesine, hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde lisans sözleşmelerinde daha kapsamlı bir sorumluluk halini düzenleyebilirler. Sözleşme bu konularda sorumlulukla ilgili bir düzenleme yoksa tazminat hakları saklı olmak üzere ödemiş oldukları bedeli iadesini isteyebilirler. Lisans veren hak sahibinin daha sonra işlemi yapma yetkisi olmadığı anlaşılırsa sorumlu olur.(md-30/3,)

BİÇİMİ;

      Sözleşenin geçerliliği, yasada aksine kural bulunmadıkça hiçbir biçime bağlı değildir. Ancak, çeşidi ne olursa olsun sınai haklara ilişkin lisans sözleşmesi sağlar arasında yazılı biçimi bağlıdır. Söz konusu yazılı biçim, sözleşmenin geçerlilik koşuludur.

      Patent, marka ve endüstriyel tasarımlara ilişkin lisans sözleşmesi taraflardan birinin talebi üzerine yönetmelik hükümlerine uygun olarak ilgili olduğu siciline kayıt edilir ve yayınlanır. Ortak markalara ilişkin lisans sözleşmeleri yazılı şekilde ve sicile kayıt halinde geçerli olur.

      Sınai Mülkiyet haklarıyla ilgili lisans sözleşmelerinin sadece yazılı biçimde düzenlenmesi öngörülmüş olup, resmi biçim söz konusu değildir.(md-148/4)

      Lisans sözleşmesinin özellikle, lisans veren ve lisans alanın imza ve beyanlarını lisansa konu olan

1) 5490 Sayılı Kanun gereğince noterlik işlemlerinde ilgili T.C vatandaşı gerçek kişilerin T.C Kimlik numaralarının, tüzel kişilerin de vergi kimlik numaralarının yazılması yasal zorunluluk olup, yabancı gerçek şahısların ise ülkemizden alınmış yabancılara mahsus kimlik numaraları, yoksa aldıkları veya alacakları vergi kimlik numaraları işleme yazılır. 2006/57 numaralı Genelge’de belirtilen işlemlerde bu numaraların yazılması zorunludur.

2) Tescilli bir marka, tescil edildiği mal ve hizmetlerin tamamı veya bir kısmı için başkasına devredilebilir.Bir işletmenin aktif ve pasifiyle devri, aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa marka devrini de kapsar. Marka devri, alıcısı adına sicile tescil edilmediği sürece devir alan haklarını 3. kişilere karşı ileri süremez. Devir taraflardan birinin talebi üzerine sicile kayıt edilir ve yayınlanır.

3) Tescilli marka, işletmeden bağımsız olarak teminat olarak gösterilebilir, rehin ve haciz edilebilir.

Markanın rehinli oluşu devrine engel değildir.

4) Tescilli markanın koruma süresi 10 yıldır. Bu süre onar yıllık dönemler halinde yenilenir. Yenilenmeyen marka hükümsüzdür. Devir edilen markanın yenileme hakkı da devir alana geçer.

5) Markanın bölünmesi kısmı devir sonucu mümkündür.

Örneğin, bir gıda markasının kapsadığı mal ve hizmetlerden sadece gazlı içecekleri için olan kısmı için yapılan devir kısmidir.