NOTERLİK KANUNUNUN 81 İNCİ MADDESİNİN UYGULAMASI, T.C. KİMLİK NUMARASI İLE ADRESLERİN TESPİTİ, İŞİN DAİRE DIŞINDA YAPILMASI VE ÇALIŞMA SAATLERİ DIŞINDA İŞLEM YAPILMASI HAK. BİRLEŞTİRİLMİŞ 6 SAYILI GENELGE

BİRLEŞTİRİLMİŞ GENELGELER DİZİNİ

Hukuki Danışmanlık – 26446        

Ankara, 12.06.2019

Özü: Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin uygulaması, T.C. kimlik numarası ile adreslerin tespiti, işin daire dışında yapılması ve çalışma saatleri dışında işlem yapılması.

 

G E N E L G E

No. (6)

 

 

........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA

........................ NOTERLİĞİNE

 

Noterlik işlemlerinde Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin uygulaması, ilgililerin kimlik numarası ile adreslerinin tespiti, görevin daire dışında yapılması ve çalışma saatleri dışında işlem yapılmasının koşulları ile ilgili Birliğimizce yayımlanan genelge ve genel yazıların birleştirildiği bu genelge, Yönetim Kurulunun 10.06.2019 tarihli toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir.

 

1-Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin uygulaması:

 

Noterlik işlemlerinde çıkıntı, değiştirme, fesih, iptal ve düzeltmenin ne şekilde yapılacağı Noterlik Kanunu’nun 81 inci maddesinde gösterilmekle birlikte, açıklanmasına gerek görülen bazı hususlar da noterliklere duyurulmuştur. Buna göre;

 

a)Noterlik işlemlerinde düzeltmenin sadece noterler tarafından yapılabileceği:

 

1512 sayılı Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, “Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya feshi ve iptali veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır” hükmü yer almıştır.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflerin ana sözleşmelerinde yapılacak değişikliklerin de Noterlik Kanununun öngördüğü şekil ve usule uyularak yapılması gerekirken, noterlikçe onanarak ilgililerine verilen nüshaların, gerekli işlemin yapılması için resmi makamlara verildiğinde, üzerinde düzeltme yapılarak kendi mühürleri ile mühürlenip kooperatif yöneticilerine verildiği ve noterlikteki nüshanın da aynı şekilde düzeltilmesinin istendiği öğrenilmiştir.

Yukarıda izah edildiği şekilde; Noterlik Kanununun 81 inci maddesi gereğince tamamlanan bir noterlik işleminde maddede belirtildiği şekilde ancak noter tarafından düzeltme yapılabileceğinden, noterlikçe düzenlenmiş ya da onanmış nüshalar üzerinde başka mercilerin yaptığı değişikliklere göre dairedeki nüshada değişiklik yapılması mümkün bulunmamaktadır.

 

b) İbranamelerle ilgili olarak da Noterlik Kanununun 81 inci maddesi gereğince  işlem yapılacağı :

 

TNB’ nin talep etmesi üzerine, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün görüşünü içeren 2 Ekim 1975 gün ve 26363 sayılı yazıda;

 

“1512 sayılı Noterlik Kanununun 81 inci maddesinin ikinci fıkrasında, ‘Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptali veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır. Yani işlemin tarih ve numarası, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kağıda yazılacağı’, maddenin son fıkrasında da, ‘yeni işlemin başka bir noterlikte yapılması halinde de, yeni işleme ait kağıdın bir nüshasının ilk işleme bağlanması için o işlemi yapan noterliğe gönderileceği’ hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Bu hükme göre bir noterlik işleminde, herhangi bir kayıt ve şartla bağlı olmaksızın değişiklik yapılmasını gerektiren yeni işlemin ilk işleme işlenmesi veya eklenmesi zorunlu bulunmaktadır.

Bir noterlik işlemindeki borca ilişkin olarak sonradan yapılan ibranamenin, ilk işlemde yazılı borcun kaldırılması, başka bir ifade ile ilk işlemin değiştirilmesi veya iptali gibi bir sonuç doğuracağı tabiidir.

Kanun koyucunun bir işlemde sonradan vaki değişikliğin bu işleme kaydedilmesini zorunlu kılmaktaki gayesinin, işlemin gerçek durumu yansıtmasını temine matuf olduğu da aşikardır.

Bu itibarla, ibranamelerin ibraya konu teşkil eden ve noterlikte yapılmış ilk işlemle birleştirilmesi için Noterlik Kanunu'nun 81 inci maddesi hükmü gereğince işleme tabi tutulmasının yerinde, buna paralel olarak tahsil olunan giderlerin de kanuni olacağı düşünülmektedir.” denildiğinden, ibranameye konu ilk işlem noterlik dairesinde bulunmakta ise ibranamenin tarih ve numarası noterlik dairesinde bulunan önceki işleme ait kağıda yazılacak, ibranameye konu ilk işlem başka bir noterlikte ise, ibranamenin bir nüshası ilk işleme bağlanması için ilk işlemi yapan noterliğe gönderilecektir.

 

c)e-Şirket kuruluş sözleşmeleriyle ile ilgili düzeltme beyanlarının ne şekilde yapılacağı:

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünce Birliğimize gönderilen yazıyla; şirket ana sözleşmesinin tamamının noterlere sunulduğunun, ticaret sicil müdürlüklerince herhangi bir değişimin söz konusu olması halinde düzeltilen bölümün kullanıcı tarafından sisteme eklenmesi suretiyle yeni durumun noterler tarafından ana sözleşme üzerinden görülmesinin sağlandığının, bu değişimin görülmesi halinde gerekli düzeltme beyanının yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine; konunun, Yönetim Kurulunun 10.04.2013 günlü toplantısında görüşülmesi sonunda:

Elektronik ortamda yapılan şirket kuruluşu sözleşmelerinde değişiklik talep edilmesi halinde, MERSİS numarasından şirket ana sözleşmesinin yeniden sorgulanmasını müteakip, sözleşme üzerinde yapılan değişiklikler kontrol edildikten sonra düzeltme beyanının buna göre hazırlanmasına,

Noterlik Kanununun 81 inci maddesi gereğince tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesinin yeni bir noterlik işlemi ile yapılması icap ettiğinden, bu düzeltme beyanına ilişkin giderlerin ayrıca alınmasına karar verilmiştir.

 

Sözleşmenin onaylanması noterlikte yapılmış ise düzeltme işlemine ait tarih ve yevmiye numarasının sözleşmeye yazılması, sözleşmenin onaylanması başka bir noterlikte yapılmış ise düzeltme işleminin bir nüshasının o noterliğe gönderilmesi gerekmektedir.

Kollektif ve komandit şirketlerin (TTK 305 yollaması) kuruluşu ile ilgili TTK’nin 212 nci, anonim şirketin kuruluşu ile ilgili TTK’nin 335 inci maddelerinde değişikliğe gidilmemesi nedeniyle, talep edilmesi halinde bu şirketlere ait esas sözleşmelerde yer alan kurucu imzaları noterliklerde de onaylanabilir. Bu şirketlerle ilgili olarak kuruluş aşamasında noterliklerde yapılabilecek işlem sadece, ana sözleşmede kuruculara ait imzaların onaylanmasıdır”

 

2- Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası:

 

a)T.C. kimlik numarası kullanma zorunluluğu:

 

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 47 nci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan “Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında yer alır.” hükmü ve Geçici 1. maddesinde yer alan “Kurumlar ve tüzel kişiler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını, bu kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar.” hükmü gereğince, iki yıllık sürenin dolduğu 29.04.2008 tarihinden itibaren her türlü işlem ve kayıtlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kullanılması zorunlu bulunmaktadır.

 

(T.C. kimlik numarası, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 46’ncı maddesi gereğince kişiye bir defa verilmekte, değiştirilememekte ve bu numara üzerinden de kişinin diğer nüfus bilgilerine ulaşılabilmesi mümkün bulunmaktadır.)

 

b) Vekaletnamelerde,  vekil tayin edilen kişinin de T.C. kimlik numarasının yazılmasının zorunlu olduğu:

 

Bir kısım noterliklerde, vekillerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına vekaletnamelerde yer verilmediği Birliğimize ulaşan bilgilerden anlaşılmakla, konu, Yönetim Kurulunda görüşülmüş ve vekil tayin edilenlerin T.C. kimlik numaralarına vekaletnamelerde yer verilip verilmeyeceği hususunda Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmesine karar verilmiştir.

 

Adı geçen Genel Müdürlüğün gönderdiği ve Yönetim Kurulunun 26.05.2009 tarihli toplantısında görüşülen 24.03.2009 tarihli ve 2943-735l sayılı cevap yazısında;

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 47. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında yer alır.’ hükmü ve Geçici 1. maddesinde yer alan ‘Kurumlar ve tüzel kişiler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını, bu kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar.’ hükmü gereğince, noterliklerde vekaletname düzenlenmesi sırasında vekil tayin edilen kişinin T.C. kimlik numarasının vekaletnameye yazılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” denildiğinden, uygulama birliğinin sağlanması için tüm noterliklerde vekaletnamelere, vekil tayin edilen kişinin T.C. kimlik numarasının yazılması zorunludur.

 

c)Ülkemiz vatandaşlarına verilen T.C. kimlik numarasının aynı zam anda vergi  kimlik numarası olduğu:

 

29.08.2006 günlü ve 26274 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve TNB Yönetim Kurulu’nun 25.09.2006 günlü toplantısında görüşülen Maliye Bakanlığının 3 Seri No.lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği ile Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan gerçek kişilerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları T.C. kimlik numarasına dönüştürülmüştür. Bu sebeple, noterlik işlemlerinde Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetindeki gerçek kişiler için vergi numarası olarak sadece T.C. kimlik numarası kullanılacaktır.

 

ç) Yabancılar kütüğüne kayıt edilen yabancılara verilen kimlik numarasının da  aynı zamanda vergi kimlik numarası olduğu:

 

Bilindiği üzere; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasında “4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamındaki yabancılara kimlik numarası vermeye, bunları yabancılar kütüğüne kaydetmeye ve herhangi bir işlem sebebiyle Türkiye’de bir kamu kurumuna veya dış temsilciliklerimize müracaat eden yabancılara, talep etmeleri halinde yabancı kimlik numarası (YKN) vermeye Bakanlık yetkilidir” hükmüne yer verilmiştir.

 

22.05.2010 günlü ve 27588 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan Gelir İdaresi Başkanlığının 4 Seri No.lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği ile duyurulduğu üzere; 01.07.2010 tarihinden itibaren yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişiler için noterlik işlemlerinde vergi kimlik numarası olarak yalnızca yabancı kimlik numarası kullanılacaktır. Yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ise vergi dairelerince kendilerine verilen on haneli rakamdan oluşan vergi kimlik numaralarını kullanacaklardır.

 

3- Noterlik işlemlerinde adres :

 

a)Gerçek kişilerde bilinen adres ile Adrese Dayalı Kayıt Sistemindeki adresin ne şekilde belirleneceği :

 

İşlem ilgililerinin, muhatapların adreslerini bilmediklerini bildirmeleri ve talepleri halinde, noterlerce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminden adres tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunda TNB’ ye yapılan başvurular Yönetim Kurulu’nda görüşülmüş ve alınan karar uyarınca konuya ilişkin olarak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmiştir.

Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve TNB Yönetim Kurulu’nun 12/03/2012 tarihli toplantısında görüşülen 2/2/2012 tarihli ve 1515-3025 sayılı cevap yazısında:

“… Tebligat Kanununun 10. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 13. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Tebligat Kanununun 10. maddesinin "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki ilk cümlesinde sözü edilen "şahsın bilinen en son adresinden" kastın, tebliğ isteyenin beyanına göre bilinen adres olduğu, buna göre noterlerce doğrudan Adrese Dayalı Kayıt Sisteminden adres tespitinin yapılmayıp, ilgili tarafından bildirilen adrese çıkartılacak tebligatın yapılamaması halinde, muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat yapılması gerektiği düşünülmektedir.” denildiğinden gerçek kişilerde adres tespitinin buna göre yapılması gerekmektedir.

 

b) Vekil olarak işlem yaptıran avukatların ev adreslerinin iş kağıtlarına yazılmayacağı:

 

Bir Baro Başkanlığı Birliğimize yaptığı başvuruyla; vekil avukatlar tarafından yapılan ihtarname gibi karşı tarafa tebliği gereken işlemlerde avukatlara ait ev adreslerinin iş kağıtlarına yazıldığını, bu durumun özel hayatın gizliliği içinde kalan bilgilerin işlemin muhatapları tarafından da görülmesine yol açtığını bildirmekle; konu, Yönetim Kurulunun 16.12.2011 tarihli toplantısında görüşülmüş ve vekil olarak noterliklerimizde işlem yaptıran avukatların, ev adreslerinin iş kağıtlarına yazılmamasına karar verilmiştir.

 

c) Vekaletnameye vekilin adresinin yazılmasının zorunlu olmadığı :

 

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının vekaletname düzenlenmesi sırasında bazı hususlara dikkat edilmesine ilişkin mahalli noterlere yaptığı uyarı üzerine konunun intikal ettirildiği Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 07.09.1995 tarih ve 12514 sayılı yazıda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 502, 512’nci maddeleri ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 84’üncü maddesi hükümleri açıklandıktan sonra sonuç olarak:

Türk Borçlar Kanunu ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu ile herhangi bir şekil şartına bağlı tutulmayan vekaletnamenin, noterliklerde düzenlenmesi halinde 1512 sayılı Noterlik Kanununun 84’üncü maddesinde belirtilen hususların işlem kağıdında (vekaletnamede) bulundurulması zorunlu olup, vekaletnamenin düzenlendiği sırada çoğu zaman vekil, noter huzurunda hazır bulunmadığından ayrıntılı kimliği ve adresi konusunda vekalet verenin verdiği bilgi ile yetinilmesi, vekalet verenden vekilinin ayrıntılı kimliğinin ve adresinin bildirilmesinin istenmesi vekalet verenin doğru olmayan bilgi vermesine yol açacağı gibi, doğru bilgi verilmiş olsa bile vekilin, işlem kağıdında (vekaletnamede) yazılı adresini her zaman değiştirebileceği veya terk edebileceği göz önüne alındığında vekilin adresinin işlem kağıdına yazılmasından beklenen olumlu sonucu vermeyeceğinden ve vekaletname düzenlettirmenin çabukluk ve kolaylık sağlama amacı ile de bağdaşmayacağından vekilin adresinin işlem kağıdına yazılmamasının,….uygun olacağı düşünülmektedir.” denildiğinden;

Yukarıda (b) bendinde yapılan açıklama doğrultusunda avukat vekaletnameleri dışında kalan diğer vekaletnamelerde, vekalet verenin yazılmasını talep etmesi ayrık olmak üzere, vekalet verenden vekilin adresinin bildirmesinin istenmesi ve vekaletnameye yazılması gerekmemektedir.

 

ç) Araç alım satımlarında esas alınacak adres bilgileri :

 

aa) Gerçek ve tüzel kişilerde esas alınacak adresler:

Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 31’inci maddesinin 8’inci fıkrası gereğince, tescil işlemlerinde;

Türk vatandaşı gerçek kişiler için kimlik paylaşımı sisteminde yer alan yerleşim yeri adresi,

Yerleşim yeri adresi yurtdışında olan Türk vatandaşlarının kimlik paylaşımı sisteminde yer alan diğer adresi,

Tüzel kişiler için ise ticaret sicil gazetesi, tüzük veya diğer resmi kayıt belgelerinde belirtilen adresi,

esas alınır.

Türk vatandaşı gerçek kişilerin kimlik paylaşımı sisteminde adres kaydının bulunmaması veya bu kişilerce yeni bir adres bildirilmesi halinde satış işlemi yapılmayacak ve ilgililer nüfus müdürlüklerine yönlendirilerek kimlik paylaşım sistemine kayıtların işlenmesinden sonra satış işlemi yapılacaktır.

 

bb) Şirket şubelerine ait adreslerin sözleşmelere ne şekilde yazılacağı:

Şirketlerin araç alımlarında, ekrana şirket merkezinin adres bilgisi gelmektedir. Aracın şubede kullanılması amacıyla adresinin şubenin bulunduğu yer adresi olarak gösterilmesi istendiği takdirde, ekrana gelen şirket merkezine ilişkin bilgi Ticaret Sicil Gazetesi ya da imza sirküleri üzerinde bulunan şube adres bilgisi ile değiştirilerek işlem yapılacaktır.

 

cc) Yabancılarda esas alınacak adresler:

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün Birliğimize gönderdiği  31.12.2009 tarihli ve 211916 sayılı yazı uyarınca; yabancı gerçek kişiler tarafından yapılacak alım satım işlemlerinde sözleşmelere, varsa kimlik paylaşım sisteminde bulunan ikamet adresleri, yoksa ikamet izni belgelerinde gösterilen adresleri, bu da yoksa yazılı olarak beyan ettikleri adresleri yazılacaktır.

 

çç) Araç satın veya devir alan kişilerin telefon bilgilerinin de adres bilgileri içine yazılacağı:

Emniyet Genel Müdürlüğünün 08.07.2010 tarih ve 6366-123785 sayılı yazısı uyarınca, araç satın veya devir alan kişilerin, varsa telefon bilgilerinin de alınması ve sözleşmenin adres bilgileri kısmına eklenmesi suretiyle işlem yapılacaktır.

 

4- Daire dışında işlem yapılması:

 

a) Görevin daire dışında yapılabilme koşulu:

 

Noterlik Kanununun 83 üncü maddesi gereğince;

Noterlerin, noterlik işlemlerini dairelerinde yapmaları asıl olmakla birlikte, işlemin dairede yapılması gecikmeye sebep olur veya başka bir zorluk arz ederse, sebebi kağıtlarında gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilmeleri mümkün bulunmaktadır.

Aynı yetkiyi, işlemin yapıldığı tarihte öncelikle imzaya yetkili bulunan kimse de taşır.

 

Madde metninden anlaşılacağı üzere, işlemin daire dışında yapılabilmesi için:

a)İşlemin dairede yapılmasının gecikmeye sebep olması,

b)Ya da başka bir zorluk arz etmesi,

gerekir. Ayrıca, daire dışında yapılma nedeninin de kağıdında gösterilmesi zorunludur.

 

b) Onaylanacak sözleşme ya da belgelerin noterliklere ilgililerce getirilmesi gerektiği:

 

Bazı kurum ve kuruluş yetkililerinin ise, imzalanacak sözleşme için gereken belgelerin noterlik görevlilerince kurum ve kuruluşa gelerek almalarını ve işlemi tamamlamalarını talep etmeleri üzerine bu durum da Adalet Bakanlığına iletilmiştir. Adı geçen Bakanlıkça TNB’ ye gönderilen 3 Mart 1980 gün ve 4833 sayılı yazıda da:

“1512 sayılı Noterlik Kanununda, noterlikte yapılacak bir işlem için gereken belge ve kağıtların, sahibinin vaki talebi üzerine noter veya memuru tarafından mahalline gidilerek alınıp getirilmesini mümkün kılan bir hüküm bulunmadığı gibi, takibi niteliğini taşıyan böyle bir davranış, anılan yasanın rekabeti yasaklayan 50. maddesine de aykırılık teşkil edecektir.

İş sahibinin resmi daire veya kamu kuruluşu olması, açıklanan bu durum dışında farklı bir uygulama yapılmasını gerektirmez.

Açıklanan bu kurala aykırı bir taleple karşılanan noter veya imzaya yetkili vekilinin, talep sahibi hangi makam ve mevkide olursa olsun, kanuni imkansızlık bulunduğunu uygun bir biçimde hatırlatması, buna rağmen ısrar edilmesi halinde istenilen işlemi yapmaması gerekmektedir.” denilmiştir.

Bu nedenle; hukuki, cezai ve disiplin yönünden sorumluluğa yol açabileceği dikkate alınarak, Noterlik Kanununa aykırı olan bu gibi işlemlerin yapılmaması ve bu konuda duyarlı davranılması gerekmektedir.

 

c) Cezaevlerinde yapılan işlemlere ilişkin kağıtlarının cezaevi yöneticileri tarafından okunamayacağı :

 

Cezaevlerinde noter veya vekilleri tarafından yapılan işlem kağıtlarının cezaevi yöneticileri tarafından okunmak istendiği ve bu durumun noterlik işlemlerinin gizliliği ilkesine aykırı düştüğü yolundaki başvuruların Adalet Bakanlığına intikal ettirilmesi üzerine, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünce gönderilen ve TNB Yönetim Kurulu'nun 20.04.2000 günlü toplantısında görüşülen 05.04.2000 tarihli  ve 5588 sayılı yazıda;

“1512 sayılı Noterlik Kanununun 83 üncü maddesi hükmü gereğince, noterler, noterlik işlemlerini dairelerinde yaparlar, ancak, işlemin dairede yapılması gecikmeye sebep olur veya başka bir zorluk arz ederse, sebebi kağıdında gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilir. Aynı yetkiyi, işlemin yapıldığı tarihte öncelikle imzaya yetkili bulunan kimse de taşır.

Diğer taraftan, Noterlik Kanununun 55 inci maddesi hükmüne göre, noterlik evrak ve defterleri mahkeme, sorgu hakimliği ve cumhuriyet savcılıklarınca veya resmi daireler tarafından, konusu da belirtilmek suretiyle, noterlikte soruşturmaya yetkili kılınan kimselerce incelenebilir.

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 91 inci maddesinin 2 nci fıkrasında “Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar; mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.”, 4 üncü fıkrasında ise, belirtilen istisna dışında “Hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tabi değildir.” denilmektedir.

Aynı Tüzüğün 84 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında da “Avukat ve noter ile görüşme, meslek kimliklerinin ibrazı üzerine, tatil günleri dışında ve çalışma saatleri içinde, bu için ayrılan görüşme yerlerinde, konuşulanların duyulamayacağı, ancak güvenlik nedeniyle görüşmenin görülebileceği bir biçimde yapılır.” hükmü yer almaktadır.

Görüldüğü gibi;

Gerek 1512 sayılı Noterlik Kanununda benimsenen noterlik evrak ve defterlerinin gizliliği prensibi gerekse Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzükte yer alan hükümlere göre noter veya vekilleri tarafından yapılan işlem kağıtlarının cezaevi yöneticileri tarafından okunmasının yasal dayanaktan yoksun olduğu düşünülmektedir." denildiğinden, kanunlara aykırı işlem yapmamakla mükellef olan noterlerin cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklularla ilgili olarak yaptıkları işlemlerin cezaevi yöneticileri tarafından okunması mümkün bulunmamaktadır.

 

ç) Noterlik Kanununun 83 üncü maddesindeki şartların var olması halinde, defter onaylama işlemlerin de daire dışında yapılabileceği :

 

TNB’ ye ulaşan tereddütler nedeniyle defter onay işlemlerinin daire dışında yapılıp yapılamayacağı Yönetim Kurulunun 20.10.1994 ve 10.11.1994 günlü toplantılarında görüşülmüştür.

Noterlik Kanunu’nun "Görevin daire dışında yapılması" başlıklı 83 üncü maddesi gereğince, asıl olan, noterlik işlemlerinin noterlik dairesinde yapılmasıdır.

Şu kadar ki işlemin dairede yapılması gecikmeye sebep olur veya başka bir zorluk arz ederse, sebebi kağıdında gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilir. Diğer taraftan Noterlik Ücret Tarifesinin "Yol ödeneği" başlıklı 11 inci maddesinde, noterler ve imzaya yetkili vekillerinin noterlik dairesi dışında yapmaları halinde gerekli yol giderlerinden başka, her işten beher gün için ayrıca yol ödeneği alacakları öngörülmektedir.

Her defter tasdik işlemi, müstakil bir noterlik işlemi olup diğerlerinden ayrı bir yevmiye numarası taşır.

Bu itibarla Yönetim Kurulu’nca, Noterlik Kanunu'nun 83 üncü maddesindeki şartların var olması halinde, defter onaylama işlemlerinin daire dışında da yapılabileceğine ve yapılacak her defter tasdik işlemi için de ayrıca yol ödeneği alınması gerektiğine karar verilmiştir.

 

5- Tatil günlerinde ve iş günlerinin tatil saatlerinde işlem yapılabilme koşulları :

 

Bir sorumuza cevaben Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 30 Nisan 1990 Tarih ve 19801 sayılı yazıda:

“1512 sayılı Noterlik Kanununun 52 nci maddesinde Noterlerin tatil günlerinde ve günlerinin tatil saatlerinde sadece;

a)Vasiyetname tanzimi ve tasdikini,

b)Gecikmesinde zarar umulan noterlik işlemlerini, yapabilecekleri hükmü getirilmiştir.

Ancak tatil günü ve gününün tatil saatlerinde işlem yapılmasının sebebinin evrakta gösterilmesi ve yapıları işlemin, yevmiye defterinin tatilden sonraki ilk numarasına kaydedilmesi de yasa maddesinde öngörülmüştür.

Başvuran ilgilinin durumuna özgü olarak noterin yukarıdaki yasa maddesi çerçevesinde talebi değerlendirmesi ve işlemin gecikmesinde zarar umulacağını anlaması halinde tatil gün ve iş günü tatil saatlerinde işlem yapabilmesi hususundaki takdir ve sorumluluğun notere ait olacağı düşünülmüştür.

Tabiatıyla noter, gecikmede ne suretle zarar umulduğunu evrakta gösterecektir” denildiğinden, buna göre işlem yapılması icap etmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla,

 

 

Dursun CİN 

Başkan

 

 

 

12/06/2019 H. Danışmanlık Personeli    :F.KORKMAZ 

12/06/2019 Hukuki Danışman:Ş.ARTAR 
12/06/2019 Genel Sekreter Yard.:B.EMEL 
12/06/2019 Genel Sekreter:İ. GÜL

 

 

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR:
30.3.1974  tarihli  ve  (11),  
11.11.1975  tarihli  ve  (35),  
21.05.1990  tarihli  ve  (36),
16.11.1994 tarihli ve (77),
27.04.2000 tarihli ve (20),
28.05.2010 tarihli ve (13) sayılı genelgeler,
21.12.2011 tarihli ve Hukuk-27431 (119),
17.04.2013 tarihli ve Hukuk-8186 (45) sayılı genel yazılar,
Yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlükten kaldırılan genelge ve genel yazılara, TNB internet sayfasında yer alan “YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR” bölümünden ulaşılabilir.