2021-16 sayılı genelge

Mali Danışmanlık – 282-52092

 Ankara, 21.12.2021

Özü: Adi ortaklık adına imza koyanlardan tahsil edilecek harç 

 

 GENELGE ( 16 )

 

 İlgi: 04.01.1989 günlü ve 81 (1989/1) sayılı Genelgemiz.

 

Gelir İdaresi Başkanlığı görüşü dayanak alınarak yayımlanan ilgide kayıtlı Genelgemizde,

Ortak girişimin taraf olduğu sözleşmelerde, ortak girişim adına atılan birden fazla imzaların tek imza sayılacağı noterliklere duyurulmuştur.

Ancak, ortak girişim ve diğer adi ortaklıklara ait imzaların bir imza kabul edilmeyaceği yönünde noterlik teftişlerindeki tespit ve ihbarlar üzerine ortak girişim dışındaki diğer adi ortaklıklar adına kağıtlara konulan imzalar yönünden nasıl bir yol izleneceği hususu 27.02.2019 günlü ve Mali Danışmanlık-49-6419 sayılı yazımız ile Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilerek müfettiş uygulamaları yönünden tedbir alınması bakımından, ortak girişim, ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar, apartman yönetimini oluşturan şahısların ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin bir kağıda koyacakları birden fazla imzalardaki harç yönünden "kanuni uygulamayı” ifade eden, 1989/1 sayılı Genelgemizdeki Başkanlıkları görüşüne de sahip çıkılması suretiyle anılan görüşün güncellenerek Birliğimize, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına ve gerekli görülen diğer idarelere duyurulması hususunda görüş talep edilmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığından cevaben alınan 04.09.2019 günlü ve 123142 sayılı yazıda özetle,

“…

Konuya ilişkin Başkanlığımız kayıtlarının tetkikinden, 17.11.1988 günlü ve 11442 sayılı yazınızla ortak girişimler adına hareket eden kişilerin arasındaki hukuki bağın adi ortaklık niteliğinde olduğu belirtilerek, hepsinin koyacağı imzanın ayrı ayrı mı harca tabi tutulacağı konusunda görüş talep edildiği ve 11.12.1988 günlü ve 78635 sayılı yazımızla, ortakların düzenlenecek sözleşmeye ortak girişim adına koyacakları imzaların bir imza kabul edilerek harcın bu esas üzerinden tahsil edilmesi gerektiği yönünde görüş verildiği; daha sonra 01.03.2005 günlü ve 2900 sayılı yazınızla ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar adına kağıtlara konulan birden fazla imzanın harç uygulamasında tek imza olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda görüş talep edildiği ve Başkanlığımızın bir örneği ekli 04.04.2005 günlü ve 15062 sayılı yazısıyla senet, mukavelename ve kağıtların aynı iş için düzenlenmesinin harç uygulamasını değiştirmeyeceği ve bunlara atılacak her bir imza için harç tahsil edilmesi gerektiği yönünde görüşümüzün bildirildiği anlaşılmıştır.”

denilerek, 04.04.2005 günlü ve 15062 sayılı yazılarında yer alan ve soruya cevap teşkil etmediği gibi “işin esası yönünden” de hiçbir çözüm getirmeyen görüşün Yönetim Kurulumuzun 25.05.2005 günlü toplantısında alınan 171 sayılı Karar gereğince genelge ile duyurulması uygun bulunmamıştır.

Ancak, müfettiş uygulamalarındaki olumsuz görüş ve tatbikatların devamı üzerine Yönetim Kurulumuzun 07.10.2019 günlü toplantısında alınan 107 sayılı Karar ile bir kez daha Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat edilmesine karar verilmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen 30.10.2019 günlü ve Mali Danışmanlık-237-47974 sayılı yazımızda,

“Ortak girişimin taraf olduğu sözleşmelerde, ortak girişim adına atılan birden fazla imzaların tek imza sayılacağı noterliklere duyurulmuştur.

Ancak bir noterliğimizden alınan yazıda 1989/1 sayılı Genelgemizdeki prensibin apartman yöneticiliği ve ortak girişim dışındaki sair adi ortaklıklar bakımından da uygulanıp uygulanmayacağı hususu (Ek:3) ilgi (c)’de (01.03.2005 günlü ve 2900 sayılı yazı.) kayıtlı yazımız ile Başkanlığınıza intikal ettirilmiştir. 

Başkanlığınızdan cevaben alınan ilgi (d)’de (04.04.2005 günlü ve 15062 sayılı yazı.) kayıtlı yazınızda; (Ek:4)

“Bilindiği gibi, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin I-1. fıkrasında muayyen bir bedeli ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kağıtlardaki beher imza için binde 0,90; II-1. fıkrasında ise belli meblağı ihtiva etmeyen ve alınacak harç bedeli kanun ve tarifede ayrıca gösterilmemiş senet, mukavelename ve kağıtlardaki beher imza için 3,70.-YTL. (2005 yılı için) harç alınacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, senet, mukavelename ve kağıtların aynı iş için düzenlenmesi harç uygulamasını değiştirmeyecek olup, bunlara atılacak her imza için harç tahsil edilmesi gerekmektedir.”

denilmiştir.

Bu görüşün, sorulan husus ile ilgili Kanuni bir düzenleme ve kanaate ilişkin olmadığı izahtan varestedir.

Noterlik teftişlerindeki hatalı tespit ve ihbarlar üzerine ortak girişim dışındaki diğer adi ortaklıklar adına kağıtlara konulan imzalar yönünden nasıl bir yol izleneceği hususu, bir kez daha ilgi (e)’de (27.02.2019 günlü ve 6419 sayılı yazı.) kayıtlı yazımız ile Başkanlığınıza intikal ettirilerek müfettiş uygulamaları yönünden tedbir alınması bakımından talepte bulunulmuştur.

Başkanlığınızdan cevaben alınan ilgi (f)’de (04.09.2019 günlü ve 123142 sayılı yazı.) kayıtlı yazınızda özetle,

“…

Konuya ilişkin Başkanlığımız kayıtlarının tetkikinden, 17.11.1988 günlü ve 11442 sayılı yazınızla ortak girişimler adına hareket eden kişilerin arasındaki hukuki bağın adi ortaklık niteliğinde olduğu belirtilerek, hepsinin koyacağı imzanın ayrı ayrı mı harca tabi tutulacağı konusunda görüş talep edildiği ve 11.12.1988 günlü ve 78635 sayılı yazımızla, ortakların düzenlenecek sözleşmeye ortak girişim adına koyacakları imzaların bir imza kabul edilerek harcın bu esas üzerinden tahsil edilmesi gerektiği yönünde görüş verildiği; daha sonra 01.03.2005 günlü ve 2900 sayılı ilgi (c) (01.03.2005 günlü ve 2900 sayılı yazı.) yazınızla ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar adına kağıtlara konulan birden fazla imzanın harç uygulamasında tek imza olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda görüş talep edildiği ve Başkanlığımızın bir örneği ekli 04.04.2005 günlü ve 15062 sayılı yazısıyla ilgi (d) (04.04.2005 günlü ve 15062 sayılı yazınız.) senet, mukavelename ve kağıtların aynı iş için düzenlenmesinin harç uygulamasını değiştirmeyeceği ve bunlara atılacak her bir imza için harç tahsil edilmesi gerektiği yönünde görüşümüzün bildirildiği anlaşılmıştır.”

denilerek, ilgi (c)’de (01.03.2005 günlü ve 2900 sayılı yazı.) kayıtlı yazımızda yer alan ve soruya cevap teşkil etmediği gibi “işin esası yönünden” de hiçbir çözüm getirmeyen,

“senet, mukavelename ve kağıtların aynı iş için düzenlenmesinin harç uygulamasını değiştirmeyeceği ve bunlara atılacak her bir imza için harç tahsil edilmesi gerektiği”

şeklindeki görüşünüz yinelenmiştir.

Bu durum çerçevesinde, konuya nihai çözüm getirilmesi amacıyla, Yönetim Kurulumuzun 07.10.2019 günlü toplantısında alınan Karar gereğince aşağıda belirtilen gerekçelerle bir kez daha Başkanlığınıza başvurulması ihtiyacı bulunmaktadır.

Bilindiği gibi, 492 sayılı Kanunun “Kişilerin imzalarının birden çok olması” hali ile ilgili 44 üncü maddesinde,

“Bir kişinin birden çok kişiyi temsil etmesi harcın artırılmasını gerektirmez.

Şu kadar ki, bütün imzaların tasdiki kanunen şart olan muamelelerde vekaleten imza edilmesi halinde, vekilin imzasının tasdikinden alınacak harç temsil ettiği kişilerin sayısınca çoğaltılır.

Bir işte müştereken hareket eden vekillerin ve bir borca kefalet eden müteselsil kefillerin bir kağıda koyacakları birden çok imzalar bir imza sayılır.

Ancak mümessil, haiz olduğu birden fazla sıfatlara dayanarak imza ederse sıfatları sayısınca harç çoğaltılır. Bir kişi hem kendisi için ve hem başkalarını temsil suretiyle imza ederse kendisi için ayrı, başkaları için de yukarıki fıkralara göre ayrı harç alınır.

Birden ziyade kimseler, bir kağıda ayrı ayrı işler için imza atıyorlarsa her birinden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı harç alınır.”

Maddenin incelenmesinden görüleceği üzere, hangi işlem ve hallerde harcın imza başına çoğaltılacağı belirlenmiştir.

Ortak girişim, ortak girişim dışındaki diğer ortaklıklar ve apartman yönetimlerinin taraf olarak bir işleme koydukları imzaların sayısına karar verilirken, mezkur maddenin son fıkrası hükmüne göre değerlendirme yapılması gerektiği tabiidir.

Bu fıkra hükmüne göre birden ziyade kimselerin bir kağıda ayrı işler için imza atmaları halinde her birinden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı harç alınacağı belirtilmiştir.

Bir sözün ters manası, zıt anlamını ifade eden “mevhum-u muhalif” kavramından hareketle yani 44 üncü maddenin son fıkrasındaki hükümle kurulan düzenlemenin yarattığı anlamın tam tersinden bakıldığında birden ziyade kimselerin, birlikte hareket ederek, aynı amaca yönelik olmak üzere, bir kağıda koyacakları birden fazla imzanın bir imza olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Zira;

- Ortak girişimi oluşturan gerçek ve hükmi şahıslar,

- Ortak girişim dışındaki adi ortaklıkları oluşturan gerçek ve hükmi şahıslar,

- Apartman yönetimini oluşturan şahıslar, 

tarafından bir kağıda konulacak birden fazla imzanın birbirinden tamamen ayrı işler için konulduklarını düşünmek ne bu madde hükmüne, ne de bu maddenin konuluş amacına yani kanunun ruhuna uygun düşmemektedir.

Örnek vermek gerekirse, yukarıda belirtilen oluşumların (adi ortaklıkların) 100.000.000,00 TL’lik değer ihtiva eden bir kağıda, karşı taraf olarak imza koymaları durumunda, ortak girişim, ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar ve apartman yönetimini oluşturan şahısların her birinin imzasından ayrı ayrı harç tahsil edilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118 inci maddesinde ifadesini bulan vergilendirme hatalarını meydana getirir.

Gereği gibi incelenmesinden görüleceği üzere 100,000.000,00 TL tutarındaki işi yükümlenen adi ortaklıkları oluşturan ortakların her biri bu tutardaki işi ayrı ayrı değil, aynı işi birlikte yapmayı taahhüt etmektedir.

Bu anlamda örneğin adi ortaklığı teşkil eden üç şirketin her birinin imzasından ayrı ayrı nispi harç tahsil edilmesi, her biri 100.000.000, TL bedelli üç ayrı işin varlığına işaret eder ki, uygulamada böyle bir durumun varlığından söz etmek de olası değildir.

Zira, bir ihale makamı ya da bir başka gerçek veya tüzel kişiye muhatap olarak, birlikte iş yapma anlayışı çerçevesinde işin doğası ve kanuni hal tarzı itibariyle “yek vücut” anlamında hareket ederek kağıtlara konulan birden fazla imzanın tek imza olarak kabul edilmemesi vergileme hatasının da ötesinde kanun hükmünün yorumunda yasal bir zaafiyeti ifade eder.

Bu durum ise ne vergi hukukunun genel ilkelerine ne de vergi mükelleflerinin kanunların hatalı uygulanması karşısında korunması anlayışına uygun düşmemektedir.

Ortak girişim, diğer adi ortaklıklar ve apartman yönetimini oluşturan kişiler, aynı kağıda koydukları imzalar ile kağıt konusu işi her biri ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız olarak değil, aynı işi birlikte tek kişi anlayışı ile yükümlenmektedirler.

Sonuç olarak, noterlik teftişlerinde, teftiş yapan adalet müfettişlerinin vergi mevzuatı yönünden nihai görüş ve kanaat bildirebilecek yetkinlikte olmalarını beklemek olası değildir. Çünkü bu durum vergi ve harç alanında bir uzmanlık meselesidir.

Bu nedenle hatalı görüş ve uygulamaların önlenmesinin yanısıra mevcut hatalı uygulamalara da son verilmesi için Başkanlığınızın kanuni uygulamayı ifade eden görüş ve uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Başkanlığınızın ise kendisine kanun ile verilen görev ve yetkiler çerçevesinde hatalı uygulamalara zamanında ve gereğine uygun olarak müdahale etmesi gerekmektedir.

Bu anlamda da gerek noterlikte işlem yaptıran işlem sahiplerinin gerekse noterlerin fuzuli yere mağdur edilmelerinin önlenmesi yasal bir zorunluluktur.

Açıklanan bu nedenlerle, ortak girişim, ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar, apartman yönetimini oluşturan şahısların ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin bir kağıda koyacakları birden fazla imzalardaki harç yönünden "kanuni uygulamayı” ifade eden, 1989/1 sayılı Genelgemizdeki görüşe de sahip çıkılması suretiyle bu görüşünüzün güncellenerek Birliğimize, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına ve gerekli görülen diğer idarelere duyurulması” talep edilerek gereğinin yapılması istenilmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığından cevaben alınan ve Yönetim Kurulumuzun 29.11.2021 günlü toplantısında görüşülen 01.11.2021 günlü ve 126030 sayılı yazıda;

“İlgide (f)'de kayıtlı yazınızın incelenmesinden, 492 sayılı Harçlar Kanununun 44 üncü maddesinde hangi işlem ve hallerde harcın imza başına çoğaltılacağının belirlendiği, ortak girişim, ortak girişim dışındaki diğer ortaklıklar ve apartman yönetimlerinin taraf olarak bir işleme koydukları imzaların sayısına karar verilirken mezkur maddenin son fıkrasına göre değerlendirme yapılması gerektiği, bu fıkra hükmüne göre birden ziyade kimselerin bir kağıda ayrı işler için imza atmaları halinde her birinden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı harç alınacağı, 44 üncü maddenin mefhum-u muhalifinden hareketle birden fazla kimsenin, birlikte hareket ederek, aynı amaca yönelik olmak üzere, bir kağıda koyacakları birden fazla imzanın bir imza olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, ortak girişimi oluşturan gerçek ve hükmi şahıslar, ortak girişim dışındaki adi ortaklıkları oluşturan gerçek ve hükmi şahıslar, apartman yönetimini oluşturan şahısların ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin bir kağıda koyacakları birden fazla imzalardaki harç yönünden Başkanlığımızdan yeniden görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

Görüş talebiniz mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirilmiş olup, ilgi (ç) ve (e)'de kayıtlı yazılarımız çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerekmektedir.”

denilmektedir.     

 Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından konunun esası yönünden inceleme yapılmadan, kanuni dayanaktan yoksun ve ortak girişim, ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar, apartman yönetimini oluşturan şahısların ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin bir kağıda koyacakları birden fazla imzalardaki harç yönünden "kanuni uygulamayı” ifade eden 1989/1 sayılı Genelgemizdeki görüşlerine de sahip çıkılmadan verilmiş olan görüş sebebiyle,

Bu nevi işlemlerde noterlik teftişlerinde sorun yaşanılmasının önüne geçilmesi bakımından, bundan böyle;

Ortak girişim,

Ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar,

Apartman yönetimini oluşturan şahısların,

Aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin,

bir kağıda koyacakları birden fazla imzadan, kağıtta yer alan imza sayısı göz önüne alınarak harç hesaplanarak tahsil edilmesi gerekliliği bulunmaktadır.

1989/1 sayılı Genelgemiz yürürlükten kaldırılmıştır.

Bilgilerinizi rica ederim.

 

Dursun CİN

Başkan